BEDEVİNİN DEVESİ VE ABDÜLLÂTİF ŞENER
Necdet Topçuoğlu
Bir gazeteci, Sina Çölünde karşılaştığı bir Bedevi'ye, "Sence lider kimdir diye sorar?"
Bedevi; Ben sorunuza bir kıssa ile cevap vermek isterim der.
Söze şöyle başlar, "Bir Bedevi, devesinin üstünde ve kızgın güneşin altında, Sina Çölü'nde yol alırken, birden ufuk çizgisi kararır. Çölün sessizliği, yoğunlaşır.
Deneyimli Bedevi, bu alametlerin, şiddetli bir kum fırtınasının habercisi olduğunu hemen anlar. Devesini çökertir, üstünden iner. Heybeden aldığı sağlam bir kazığı, kızgın kuma çakar ve devesini sıkıca kazığa bağlar.
Sonra heybelerden katlanmış parçalar halinde çıkardığı küçük çadırı alelacele kurup, içine girer ve kapı örtüsünü her iliğinden düğümler. Fırtına bulundukları bölgeye ulaşır. Küçük çadır havalanacakmış gibi sallanmakta, rüzgarın oluşturduğu kum sağanağı, delip geçecek bir hızda, çadır yüzeyine çarpmaktadır.
Her kum tanesinin, boyları küçük fakat verdikleri acı büyüktür. Kumlar ok gibi devenin bedenine saplandıkça, deve dile gelir: “Efendi, canım çok acıyor. Hiç olmazsa başımı çadıra sokmama izin ver der. Dışarıda olmanın ne kadar zor olduğunu iyi bilen Bedevi, zavallı devenin bu dileğini kabul eder. Peki, başını çadıra sokabilirsin diyerek, kapıyı bağlayan düğümleri boşaltır.
Fırtına giderek daha da azgınlaşmaktadır. Deve sahibine tekrar yalvarır.. Efendi, derimin en ince olduğu yer, boynumdur. Şu an çok acıyor. İzin ver, boynumu da çadıra sokayım diye yalvarır. Bedevi bu isteğe de 'Peki' der.
Fırtına, sanki sonsuza kadar sürecek gibidir. Deve bu kez, ilk ikisinden daha acıklı bir sesle yalvarır; “Efendi, ne olur, hörgücümü de çadıra sokmama izin ver.. Bedevi bu son isteği de kerhen kabul eder.
Ancak, hörgücün de içeri girmesiyle, küçücük çadır da, artık kımıldayacak yer kalmamıştır. Bu duruma Bedevi ’den önce, deve tepki gösterir. “Efendi, bu çadır ikimize dar geliyor. Sen dışarı çıkıp, başının çaresine baksan”der.
'Lider kimdir? demiştiniz;
Bu kıssadan örnek alarak cevap vereyim.
“Lider; devenin başını dahi, çadıra sokmasına izin vermeyen insandır."
“Deve” deyip geçmeyin, kini çok derindir.
Mehmet Haberal hapise girdi, Demirel rica etti, Haberal'ı Milletvekili adayı göster ve seçtir, hapisten kurtulsun.
İYİ Parti seçime giremiyor, ödünç Milletvekili ver, o parti grup kursun ve seçime girsin.
Aydın Ayaydın, Aytun Çiray, Turan Tayan, Lütfullah Kayalar, Sinan Aygün, Mehmet Bekâroğlu, Sezgin Tanrıkulu, Abdüllâtif Şener gibi CHP ile uzaktan yakından ilgisi olmayan Truva Atlarınının aday ya da Milletvekili olmalarını sağla.
Altılı Masa paydaşlarına CHP seçmeninin oyları ile toplam 39 Milletvekili ver, sonra da ben hesap uzmanıyım de. Hesap bunun neresinde kardeşim? O paydaşlar Meclis Başkanlığı seçiminde nezaketen bile CHP adayı Tekin Bingöl'e oy vermediler.
CHP'yi iktidar olmanın dışında, siyasi yardım kurumu gibi kullandınız. Ancak Polit Büro üyeleri 5-6-7 dönem Milletvekili yapıldılar. Bu nasıl adalet, nasıl demokrasi?
Ben partili değilim ama, oy verdim hesap sormak hakkımdır. Bir de utanmadan size ne kardeşim siz CHP'limisiniz diyeceksiniz. Ama oy isterken öyle demiyordunuz. Bırakın oy vermeyi, oy dilendim oy.
Kusura bakmayın kardeşim. CHP bu ülkenin Kurucu Partisidir. Kimsenin babasının çiftliği değildir. Partiyi bilinmez yerlere savuranların şimdi bedel ödeme zamanıdır. Kurultay önünde hesap vereceksiniz. Bizi sandıktan nefret ettirdiniz.
(17, Haziran, 2023-Ankara)