DOKTORUN GÖREVİ YAŞATMAKTIR
Necdet Topçuoğlu
Aziz Nesin, Madımak katliamından neredeyse ölmek üzereyken cama yanaşan bir itfaiye merdiveninden inerek kurtuldum sanmıştı. Aşağı indiğinde "Asıl öldürülecek hayvan burada!" diyen biri tarafından kalabalığın önüne itilmişti.
Kalabalıktan ambulansa getirildiğinde doktor önlüğünü kendisine verip "Önlüğü giyerseniz doktor olduğunuzu zannederler, sizi tanımazlar" demiş ve onu öldürülmekten kurtarmıştı. Bu önlük hâlen Nesin Köyü'ndeki odasında is lekeli, yanık ve yırtık tişörtüyle birlikte sergilenmektedir.
Doktor; kim, ne demiş, ne yapmış, neye inanır diye düşünmez. İdari amir değildir, savcı değildir, din görevlisi değildir, kolluk kuvveti değildir. Doktorun işi yaşatmaktır. Doktor yaşatır...
Gerek dünya, gerek ülke, gerek kişisel tarihimiz bu ve benzeri nice yaşatma anılarıyla doludur. Doktorlar düşünen, vatansever, saygılı bir geleneğin mensuplarıdır. Özellikle Covid-19 sürecinde başta doktorlarımız olmak üzere, tüm sağlık personelimizin göstermiş oldukları fedâkârlıklar, her türlü takdirin üstündedir.
Bu sürecin bedelini canları ile ödeyen sağlık personelimizin talepleri karşılanmalıdır. 14 Mart Tıp Bayramını kutlamak sözde kalmamalıdır. Son derece saygın bir meslek grubuna olmadık hakaretleri edenlerin, hastaneye gidecek yüzlerinin olmaması gerekir.
Giderlerse gitsinler diyen zihniyetin kompleksi nedeniyle, Türkiye'nin yetiştirmiş olduğu çok değerli hekimlerimiz, sıfır maliyetle başka ülkelerin insanlarına sağlık hizmeti vermektedirler. Buna karşılık ülkemizde yetişmiş hekim sıkıntısı çekmektedir. İşte geri kalmışlığın temelinde, bu cahil anlayış yatmaktadır.
Aydılık günlere umutla bakma adına, içim burularak da olsa 14 Mart Tıp Bayramını kutlamak istiyorum. Sağlık personelimizin bayramlarını gelecek yıllarda sorunlarını halletmiş olarak kutlamalarını diliyorum.
(14, Mart, 2024-Ankara)