Necdet Topçuoğlu

Tarih: 29.12.2025 03:01

TAYLAR KAÇMAZ KAÇIRILIR

Facebook Twitter Linked-in

TAYLAR KAÇMAZ KAÇIRILIR

Necdet Topçuoğlu

Gazete haberlerine göz gezdirirken TİGEM'in Sultansuyu İşletmesinde 19 safkan arap atı tayının bilinmeyen bir nedenle kaçtıklarını okudum. Taylar Kayseri-Malatya yoluna çıkmışlar ve hızlı akan trafikte araçların çarpması sonucu 6 tay telef olmuş, iki tay yaralanmış, kaybolan 10 tay bulunmuş, bir tayın aranmasına da devam ediliyormuş. Benim için kâbus gibi bir haber ve inanılır gibi değil. Zaten inanmış da değilim. Haberin en üzücü yanı da telef olan taylar kaldırılınca yol trafiğe açılmış. Yani hepsi bu kadar basit. TİGEM köklü bir kurumdur ve hemen bir müfettiş gönderilerek olay bütün açıklığı ile meydana çıkartılır. Gereğinin yapılacağından hiç kuşkum yoktur. Bu nedenle konunun idari tarafına girmek istemem.

Sultansuyu Tarım İşletmesinde on yıl üst üste denetim yaptım. İşletmeyi avucumun içi gibi bilirim. Arazisi üç parçaya ayrılmıştır. Sığırcılık tesisleri ve tarım arazileri Erhaç Havaalanı yakınlarındadır. İşletme merkezi Malatya-Kayseri yolunun bir tarafında, atçılık şubesi de diğer taraftadır. Böylesine parçalı bir işletmeyi yönetmek oldukça zordur. Ayrıca ekonomik de değildir. Söz konusu işletme tarihte  Osmanlı ordusunun at ihtiyacın karşılanmasıda hizmet vermiştir. O işetmeden Arap atçılığını çıkartırsanız geriye hiçbirşey kalmaz. Önemle altını çizmek isterim ki taylar bilinmeyen bir sebeple değil, bilinen bir sebele kaçmış olabilirler. Sistemi izah edince herkes anlayacaktır.

TİGEM de Arap atçılığı Karacabey, Anadolu ve Sultansuyu işletmelerinde yapılmaktadır. Soy kütüğü ve pedigri kayıtları, Osmanlı döneminden bu yana titizlikle tutulmaktadır. Şayet bir değişiklik olmamışsa Sultansuyu tayları baba aygır Seklavi soyundan gelmektedir. Çok değerli bir kandır. Bu nedele ölen taylar bir servet değerindedir. Birçok işletme tarımsal faaliyetleri sonucunda zarar ederken, atçılığın olduğu işletmeler, tay satışlarından elde ettikleri gelirle zaradan kurtulmaktadırlar. Otomobilden daha pahallıya satılan taylar vardır. Bu nedenle safkan Arap atçılığının TİGEM de özel bir yeri vardır. Benim denetim yaptığım dönemde atçılık şubelerinden hiçbirşey esirgenmezdi.

Atçılık şubelerinde tavlalar ayrı ayrıdır. Aygır tavlası, kısrak tavlası, elit taylar tavlası gibi. Her tavlanın bir kâhyası ve kâhya yardımcıları vardır. 24 saat nöbet tutan güvenlikçiler bulunmaktadır. Ayrıca işletme sürekli kameralarla gözetlenmektedir. Kısraklar ve taylar kendi padoklarında otlamaya ve gezmeye çıkartılırlar. Bu padoklardan dışarıya çıkabilmeleri mümkün değildir. Sultansuyu İşletmesindeki atçılık şubesi karayolundan oldukça uzaktır. İnanmasam bile diyelimki taylar kaçtılar, ilk yönelecekleri yön karayolu değildir. Karayoluna ulaşmak için birkaç bariyer daha bulunmaktadır. İlk yönelecekleri yer kısrak tavlasıdır. Sütten kesilmiş bile olsalar annelerinden uzaklaşmazlar. Hadi daha olumsuzunu düşünelim, kayısı bahçesine dağılırlar.

Diğeryandan taylar tavlalarından uzaklaşınca sürekli kişnerler. Bunları duyan kısraklar tavlayı inletircesine kişneyerek cevap verirler. Güvenlikçiler ölüm uykusuna yatsalar yine duymaları gerekirdi. Kaçmış bile olsalar, bakıcılarına alışkın oldukları içi bir kök havucun peşine takılıp gelirler. Ben denetimlerim sonucunda yöneticilere şunu söylerdim. Atçılık şubesinde şefleri değiştirebilirsiniz bir sorun olmaz. Atçılık kâhyalarını, kâhya yardımcılarını, bakım işçilerini değiştirirseniz atçılık çöker derdim. Atların sadece dili yoktur, konuşamazlar, ancak çok zeki ve duygusal hayvanlardır. TİGEM tayları sevgi ile yetişirler. Bakıcısı ayrılınca küserler, yeni gelene zor alışırlar.

Şimdi gelelim şeytanın avukatlığına. Neden kısraklar veya aygırlar kaçmamışlar. Çünkü satılan ve para getiren kuşak taylardır. Ben bazı hususlarda özelleştirme karşıtı eski bir bürokratım. Yöneticilere aman ha, atçılığın bakım işerini taşerona, bekçiliğini de özel güvenlikçiye vermeyin derdim. Çünkü bir otomobil fiyatına satılan tayı, asgari ücretle çalışan birine bekletemezsiniz. Kimseyi suçlamak istemem yıllar önce bir işetmeden 12 inek kaybolmuştu. İşletme müdürü de çok kıymetli bir mühendis idi. Üzüntüsünden kalp krizi geçirecek duruma gelmişti. Müdürüm üzülme, hırsız içerden olunca inekler bacadan çıkar demiştim. Teftiş sonucu öyle olduğu ispat edilmiş oldu.

Ceylanpınar dünyanın en büyük işetmelerinden birisidir. Ceylancılık şubesinin olduğu tek işletmedir. Ceylan padoklarından 15 günde bir, ceylan yavrusu çalınıyormuş. Hem de bir dişi, bir erkek, çünkü üretim için satış ancak bu şekilde yapılmaktadır. İşletme müdürü ceylânların yaşam alanına termal kamera koydurdu. Hırsız baş olurmu, bu defa elbiselerini çıkartarak çalmaya başlamış. İşletme arazisi içinde sınır jandarma karakolları vardı. Onlarla da işbirliği yapılarak, hırsız bir gece yakayı ele verdi. Bir de ne görsünler, müdürüm ceylan çalındı diye gelen bekçi. TİGEM kültüründe asli personel bir kırık iğneye tenezzül etmez. Devletin malını kendin seçmediğin, huyunu suyunu bilmediğin taşerona teslim edersen, sağdan soldan dağılan tayları toplamaya kalırsın. Daha ağırını yazmaya devlet terbiyem izin vermez.

Değerli dostlarım gazete haberinde telef olan taylar kaldırılınca yol trafiğe açıldı deniyordu. Ençok zoruma gide de bu oldu. Yani bu kadar basit. TİGEM bir kamu kuruluşudur. O taylar bizim taylarımızdır. O tayların ilk ataları Suriye'den getirilen "Baba Kuruş" ve "Saad" dır. Karacabey İşletmesinde bu iki babanın mezarı yapılmıştır ve ziyarete açıktır. Bir gün zamanın Tarım Bakanı Nedim Ökmen, o tarhteki adıyla Karacabey Harasını ziyaret eder. Hara müdürü Mümtaz Öngen, Bakana gururla baba kuruşu anlatır. Bakan derki bak müdürüm bu atın öldüğünü bana söylemeyin, dayanamam der.

Bakan haradan ayrıldıktan bir hafta sonra Baba Kuruş hastalanır. Veteriner hekimler seferber olular ama kurtaramazlar. Bir yandan üzüntü bir yandan müdür bakana bu durumu nasıl iletecek onun derdine düşmüşler. Müdürün aklına şöyle bir çözüm gelmiş. Bakana telgraf çekmiş. " Sayın Bakanım.Stop. Kruş yattı kakmaz. Stop. Ben müdür Mümtaz.Stop." Telgraf aynen böyledir. Bakanların, Müdürlerin ecelinden ölen bir at için gözyaşı döktüğü dönemden, telef olan 6 tay kaldırıldıktan sonra yol trafiğe açıldı durumuna geldik. Allah kahretsin ahlâkın içini boşalttınız. Cehenneme gitmek için başka günah işlemeye gerek kalmamıştır.

(28, Aralık, 2025-Ankara)


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —