Bu haliniz ile tüm Orduyu kendinize güldürüyorsunuz
Dr mustafa adiguzel: Geçtiğimiz günlerde Ordu eski otogar alanında bir açıklama yapmıştık. Biz işin muhatabı büyükşehirden bir açıklama beklerken, AKP il başkanı üslubu sorunlu bir açıklama yapmış. AKP nin il başkanına cevabı, muhatabı olan CHP il başkanımız, bir il başkanına yakışan üslup ile edebince cevap vermiştir.
Benim muhataplarım BŞ başkanı ve milletvekillerinden ise hala ses çıkmadı. AKP il kongresinde kendisine '30 saniyen var kısa kes ' dendiğinde cevabı olmayan AKP il başkanı bize gelince pek de cüretkar görünüyor.
Ama bizim mücadelemiz nesilden nesile mazlumların, ezilenlerin emekçilerin mücadelesidir ve uzun solukludur ve yürek işidir. Bu yüzden 30 saniyelik denksiz ve densizler bize ayar veremezler. Bizim halk ve hak mücadelemizde bize bir çakıl taşı ya da bir odun kıymığı kadar engel olamazlar.
Açıklamaya gelince açıklama değil 'itiraf' niteliğindedir. Ordu eski otogar alanı Ocak ayında Çevre Şehircilik Bakanlığına verilmiş. Tamam işte biz de onu diyoruz
Madem ocak ayında bakanlığa devrettiniz. Neden 2 ay sonra mart ayında alıcı arıyor, satış planı yapıyor, bedel ve imar emsal tespitini siz yapıyorsunuz.
Burada asıl sorulardan biri de şudur. Sn.Hilmi Güler bu teklif ve satış planından haberdar mıdır? Haberdar ise, bir eski bakan olarak, devleti ve bürokrasiyi bilen biri olarak, bakanlığa devrettiği yer için satış işine giriyorsa acıdır. Ama eğer haberdar değil ise çok daha acıdır. Belediyeyi kimin yönettiğine dair halktaki sorular karşılık bulur.
Bu haliniz ile tüm Orduyu kendinize güldürüyorsunuz.
Hem şaka gibi açıklamalar hem de asıl işinizi yapmayıp çiçek böcek işleri ile millet ile alay ediyorsunuz.
Geçenlerde yaralı bir martıyı tedavi edip, memleketin sağlık sorununu çözmüş gibi algı yaratıyorlar. Ama Çatalpınar'da otistik yavrumuz Acun'un okula gitmek için 800 metrelik yolunu yapmıyorsunuz. Martıyı bizler, halk tedavi ederiz. Siz yaralı, hasta insanlara yardımcı olmaktan acizsiniz. Yol bozuk olduğundan çocuklar okula, hastalar hastaneye gidemiyor. Önce işinizi yapın.
Neymiş Gülyalı'ya gül, Kirazlimanı'na kiraz.
Biraz da 'yol' aklınıza gelsin yol. Ordu yoldan çıktı, 1900 lü yıllara döndü çamur çorak içinde. İlla ki kelime uyumu ile aklınıza gelecekse yol aklınıza gelsin diye birkaç örnek vereyim.
Yolbaşı var, Yolağzı, Üçyol, Dörtyol var. Yol aklınıza gelsin yol. Bırakın çiçek böcek işlerini .
Bari yapamıyorsunuz olanı koruyun. Çevre mücadelesi yapıyoruz, destek olun.
Kabataşta taş Kabadüzde düz komadınız.
Gürgentepe'de gürgen Gölköyde göl komadınız.
Göksu da Turnasuyu'nda su komadınız.
Neymiş Gülyalı'ya gül, Kirazlimanı'na kiraz
Yeni imar planında da organize işler dönüyor. Piyasada her numara var, parası ile değil mi? Ordu Büyükşehir Imar daire başkanı var. Hala daha doktora yapıyor. Nerde Maltepe Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik bölümünde. Bölüm başkanı hoca LODER isimli dernekte de başkan. Yönetim kurulundaki biri Brontes şirketinin sahibi. Ne var bunda. Bu Ordu Büyükşehir ihale vermiş. EKAP'ta var. Bu Brontes firmasına 300 bin TL pazarlık ile ihale vermiş. İhale değil pazarlık, yani vermiş işte. Büyükşehir imar daire başkanı hocasının yönetim kurulu arkadaşına iş havale etmiş.
Sn.Hilmi Gülere aciyorum. Onun da altını oyuyorlar. Tıpkı
Kurul kalesinin altını oyan taşocağı gibi. Orada da sadece tarihin altını oymuyorlar belediyenin de altını oyuyorlar. Bir kantar gördük. Üstünde iki kamyon var. Tartı fişi tek. Bir kamyon malzemeyi iki kamyon bedeli olarak bu belediyeye milletin parasına fatura ederken bunların bilgisi dahilinde oluyor. Buna resmi soygun diyoruz.
Yiyin efendiler yiyin aksırıncaya tıksırıncaya kadar yiyin
Bu Ordu Büyükşehir Bukancak'ta bir taş ocağı aldı.

AKP'li Bağcılar belediye başkanının kardeşinin olduğu söyleniyor.
Bu taşocağını 8 milyon paraya ilave 8 milyon malzeme olmak üzere, 16 milyon bedel ile, o günkü fiyatının 3 katına nasıl satın aldınız. Buradan elde edilen rantı kimler paylaştı, kim nemalandı. Önümüzdeki günlerde bunu da daha başka işleri de konuşacağız. Sn.Hilmi Güler etrafındaki bu rantiye çetesinden bir an önce kurtulmalı ve görevini sahiplenmelidir. Yoksa daha bunları çok konuşacağız.