HEKİMLER KENDİLERİNİ KORUMAK İÇİN EKİPMAN İSTEĞİNDE BULUNDU
K ARADENİZ BAYRAK-Ahmet BAYRAK/ALTINORDU(Ordu), (OBA)
Hekim Birliği Sendikası Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Opr. Dr. Çağlar YILDIRIM yaptığı açıklamada şunları dile getirdi.
Silahlı saldırı halinde meşru savunma gereği faili etkisiz hale getirerek kendi canımı koruyabilmek için tarafıma taşıma ruhsatlı silah temin edilmesini, kurşun geçirmez miğfer ,kurşun geçirmez yelek, biber gazı ve elektroşok cihazı verilmesini i istiyorum dedi.
İL SAĞLIK MÜDÜRÜLÜĞÜNE/ BAŞHEKİMLİĞİNE
Kurumumuzda Hekim olarak görev yapmaktayım.
4688 s. Kanun hükümleri doğrultusunda kurulan ve üyesi olduğum Hekim Birliği Sendikası’nın 31.01.2022 tarih 2022/20 sayılı “Şiddete yönelik kontrol tedbirlerin alınması” konulu dilekçesi ile Sağlık Bakanlığı’ndan şiddete yönelik kontrol tedbirlerinin alınması talep edilmiştir. Ancak bu talebe rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı görülmektedir.
Son yıllarda sağlıkta şiddet olayları gün geçtikçe şiddetini arttırmaktadır. Bu şiddet olayları sonucunda sağlık hizmetinin işleyişi aksadığı gibi hastalar da zarar görmekte ve Biz Hekimler yaralanmakta ve hatta hayatımızı kaybetmekteyiz. Şifa dağıtmaya, can vermeye çalışırken canımızdan oluyoruz. Nitekim görev şehidimiz Dr. Ekrem KARAKAYA, görevi başında canice katledilmiştir.
2013 tarihli TBMM “Sağlık Çalışanlarına Yönelik Artan Şiddet Olaylarının Araştırılarak Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu”nda da vurgulandığı üzere sağlık alanında yaşanan şiddet, diğer sektörlere göre 16 kat daha fazladır ve 2013 yılından bu yana sağlıkta şiddet daha da tırmanmaktadır.
Anayasa 56’ıncı maddesi “
Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler.” ve Anayasa 49’uncu maddesi “
Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.” amir hükümleri ile sağlık hakkının korunması ile çalışan güvenliğinin sağlanması, doğrudan Devletin güvence ve sorumluluğunda bulunmaktadır.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hükümleri uyarınca da; çalışanların güvenliğinin sağlanması, bunun için de risklerin önlenmesi ve bu risklere yönelik koruyucu tedbirlerin alınması gerekir. Bu nedenle hekimlerin güvenliğinin ihlali iş kazası niteliğinde olup doğrudan idarenin sorumluluğundadır.
Sağlık Bakanlığı 01.03.2018 tarih ve 11045126/641.03.02[01] sayılı “İş kazası bildirimi” konulu yazıda, şiddete maruz kalan sağlık çalışanları için Beyaz Kod işlemlerinden bağımsız olarak iş kazası bildirimi yapılması gerektiği belirtilmekte ve şiddet olayı ile ilgili olarak güvenliğin sağlanması konusunda idarenin sorumluluğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca 14.05.2012 tarihli Sağlık Bakanlığı “Çalışan Güvenliğinin Sağlanması Genelgesi”ndeki
“…çalışan güvenliğinin sağlanmasında yöneticilerimize büyük görev ve sorumluluk düşmekte olup aşağıdaki talimatlar hassasiyetle uygulanacaktır.” ifadesi ile idarenin güvenliği sağlama konusundaki görev ve yükümlülükleri özel olarak belirtilmektedir.
01.06.2005 tarih ve 25832 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Adlî ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’ m.19 gereğince; kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması için önleme araması yapılabilir. Bu madde ile Yönetmelik m.21 gereğince, özel güvenlik görevlilerinin; kuruma girecek kişilerin üstlerini detektörle kontrol etme, eşyaları X-ray cihazından veya benzeri güvenlik sistemlerinden geçirme gibi kontrol yetki ve görevleri bulunmaktadır.
01.06.1991 tarih ve 20888 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmelik” 7’inci maddesi; “
a) Yaptıkları iş, sosyal, ekonomik, kültürel ve mesleki faaliyetleri ya da bulundukları yer ve zaman itibarıyla can güvenliklerinin ciddi ve harici tehdit ve tehlikelere maruz kalacağı kuvvetle muhtemel olduğu anlaşılan Türk vatandaşları ile karşılıklılık esasına göre ülkemizde çalışma ve ikamet izni sahibi yabancı uyruklu şahıslara,” can güvenliği nedeniyle silah taşıma ruhsatı verilmesini düzenlemektedir.
Sağlıkta şiddetin giderek arttığı günümüzde, şiddete yönelik olarak herhangi bir önleme araması veya farklı bir ek önleyici tedbir alınmadan sağlık hizmeti vermeye çalışmaktayız. İdarenin sorumluluğundaki önleyici tedbirlerin alınmaması sebebiyle zarar görmekte ve hatta ölmekteyiz. Kurumlarda yeterli güvenlik görevlisi olmadığı gibi aile sağlığı merkezlerinde güvenlik görevlisi hiç bulunmamaktadır. Kaldı ki güvenlik görevlisi bulunsa bile bizi korumakla görevli güvenlik görevlileri tarafından öldürülüyoruz.
Hekime yönelik şiddetin kuvvetle muhtemel hale gelmesi karşısında; can güvenliğimin sağlanabilmesi için, ailem için, ailem ve canım düşünülmüyorsa bile vefatım halinde hizmetin aksamaması ve hastaların mağdur olmaması için;
Sağlık kurumlarına girişlerin kontrollü olarak yapılması ve kuruma giren kişilerin kesici, delici ve ateşli silah gibi aletler açısından gerekli kontrolleri yapıldıktan sonra binaya girişlerine izin verilmesi için gerekli önlemlerin alınmasını,
Kuvvetle muhtemel hale gelen silahlı saldırıya karşı hayati organlarımın korunabilmesi için tarafıma kurşun geçirmez miğfer ve kurşun geçirmez yelek verilmesini,
Kuvvetle muhtemel hale gelen saldırı halinde, faili etkisiz hale getirerek kendi canımı koruyabilmek için tarafıma biber gazı ve elektroşok cihazı verilmesini,
Kuvvetle muhtemel hale gelen silahlı saldırı halinde meşru savunma gereği faili etkisiz hale getirerek kendi canımı koruyabilmek için tarafıma taşıma ruhsatlı silah temin edilmesini,
Saygılarımla talep ederim.
Opr. Dr. ÇağlarYILDIRIM Hekim Birliği Sendikası Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı