Necdet Topçuoğlu


ASIL FELÂKET YANGIN KARŞISINDAKİ UMURSAMAZLIKTIR

Bu yaz meydana gelen orman yangınları acı gerçeği bir defa daha gözler önüne sermiştir. Toplum umursamazlığının bedelini malı ve canı ile ödemektedir.


ASIL FELÂKET YANGIN KARŞISINDAKİ UMURSAMAZLIKTIR

Necdet Topçuoğlu

Bu yaz meydana gelen orman yangınları acı gerçeği bir defa daha gözler önüne sermiştir. Toplum umursamazlığının bedelini malı ve canı ile ödemektedir. Yangın nerede çıkarsa çıksın ilk anda söndürülmesi mümkündür. Ancak insanlarımız, bana ne birisi  orman teşkilatını arayıp haber verir diyerek duyarsız davranmaktadır. Bırakın haber vermeyi, ilk görenler ellerinden gelen gayreti gösterseler bir çok yangının büyümeden söndürülmesi mümkündür.

Ege ve Marmara bölgelerinde çıkan orman yangınlarının, insansız hava aracından görüntülendiği bildirilmektedir. Görüntülenmesi çözüm değildir. Derhal ilgili birime acil kaydı ile haber verilmelidir. Yangına karşı yavaş hareket edilmesi, yangının kontrolden çıkmasına neden olmaktadır. Kontrolden çıktıktan sonra yangın, rüzgâr olmasa bile kendisini harlayacak rüzgârı kendisi oluşturmaktadır.

Yangını yaşamayanların cehennem dehşetini anlamaları mümkün değildir. Kontrolden çıkan yangın 250-650 santigrat derecenin üstünde yüksek ısı oluşturmaktadır. Isınan hava yükseldiğinden, yerine yeni hava gelmekte ve yangının oluşturduğu bir rüzgâr meydana gelmektedir. İşte yangını sürekli harlayan rüzgâr budur.

Haberlerde yanan evleri görüyoruz. Onların, büyük ihtimalle ateş dibine kadar gelip yaktığı zannedilmektedir. Halbuki çok uzak mesafeden yangının ateşi değil, ısıttığı sıcak hava baca etkisi ile evi etkilemektedir. Hatta evin dışında yanıcı bir madde olmasa bile, evin içindeki eşyalar kendiliğinden tutuşup yanmaktadır. Yani küçük bir atom bombası gibi yangının termal etkisi bulunmaktadır.

Termal etkide alevin gelmesine gerek yoktur. Hava akımının taşıdığı harlı hava her şeyi tutuşturmaktadır. Hatta orman içindeki geniş bir açıklıkta bile bulunsak, ateş bize değmeksizin, cildimiz sapasağlam kalır ama, bu sıcak havayı soluyunca ciğerlerimiz pişer ve ölümle karşılaşırız.

250-650 derecelik sıcak havadan bahsediyoruz. Yani yangının yakınında iseniz zamanında kaçamazsanız, bu sıcak hava akımı size doğru gelirse sonu ölüm olur. Araç içi  gibi kapalı bir yerde olsanız da fark etmez. Bir kaç dakika bu sıcak havayı solumanız ölüm için yeterlidir. Bu olayı anlatmaya kelimeler yetmez. Yaşamayanın anlaması mümkün değildir. Gökçeada da böyle bir felâketi yaşamış bir yurttaş olarak olarak ifade ediyorum.

Yaklaşık bir aydır, Ege ve Marmara Bölgelerinin köylerinden lokal yangın haberleri alıyorum. Bölge yangın için hassas durumdadır. Buna rağmen önleyici tedbirler alınmamıştır. Yangın kontrolden çıktıktan sonra yapılan müdahale, geçmiş yıllara göre mükemmel sayılır. Ancak önleyici tedbirler kadar sonuca etkili değildir. Soğutma çalışmaları devam eden yangın biran İhmal edilirse, yangının tekrar başlaması mümkündür. Bu hususa dikkat edilmelidir.

Yıllardır yangın mevsimi gelmeden uyrılarda bulunuyorum. Yangına birinci derecede hassas bölgelerin köylerinde, köy muhtarlarının sorumluluğunda  yangına ilk müdahale ekipleri kurulmalıdır diye. Yangın ilk görüldüğünde traktör tarafından çekilen arazözle söndürülmesi mümkündür. Orman teşkilatının yangını söndürmesini beklemek, önlenmesi mümkün olmayan can ve mal kaybına yol açmaktadır. Ayrıca  köylerde kurulacak ilk müdahale ekiplerine, eğitim ve ekipman desteği, başarı durumuna göre ödül verilmelidir.

Defalarca yazdım, Tarım ve Orman Bakanlıkları birbirinden ayrılarak, müstakil bakanlıklar haline getirilmelidir. Tarım Bakanından aynı zamanda Orman Bakanı olmaz. Bu uygulama geçmişte iki defa denenmiş ve başarısız olduğu görülmüştür. Orman Bakanlığı bünyesinde, AFAD benzeri müstakil bir yangın önleme ve söndürme birimi kurulmalıdır. Bu konuyu daha geniş yazmak mümkündür. Ancak şimdilik bu kadar yazmak yeterlidir.

Bu vesile ile yangın felâketine uğrayan orman köylerindeki yurttaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Yaralanan yurttaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Ev, ahır, hayvan, bahçe ve mahsüllerini kaybeden yurttaşlarımızın zararlarının devlet tarafından karşılanmasını dilerim. Yangın konusunda çok eksiklerimiz bulunmaktadır. Umarım bu felâketlerden ders çıkarmayı öğreniriz. Açık söylemek gerekirse, bütün Türkiye yansa kimsenin umurunda olmadığı görülmektedir. İşte esas yangın bu vurdumduymazlıktır.

(24, Ağustos, 2025-Ankara)