Necdet Topçuoğlu


DÜNYA YARGININ EFENDİSİNİ KAYBETTİ

ABD de bir televizyon kanalında "Caught in Providence" adlı bir program izlemiştim. Programda Babacan tavırlarıyla dikkat çeken bir Hakim, hafif trafik suçlarından oluşan davalara bakıyordu.


DÜNYA YARGININ EFENDİSİNİ KAYBETTİ

Necdet Topçuoğlu

ABD de bir televizyon kanalında "Caught in Providence" adlı bir program izlemiştim. Programda Babacan tavırlarıyla dikkat çeken bir Hakim, hafif trafik suçlarından oluşan davalara bakıyordu. Ben önce bu programı bir televizyon dizisi sanmıştım. Çünkü böyle babacan tavırlı hakimlerin gerçek hayatta olamayacağını düşünmüştüm. Sonra internetten araştırınca programın gerçek olduğunu, hakimin adının Frank Caprio olduğunu öğrendim. Bu programın sıkı takipçisi oldum.

Hakim Caoprio, genellikle ceberrut görünümlü olan yargının gülen yüzünü temsil ediyordu. Yargılamayı yaparken toplumu adeta psikolojik ve sosyolojik yönden eğitiyordu. Söz konusu televizyon programı bütün dünyada izlenme rekorları kırmıştır. Caprio babacan tavırlarıyla ile Vicdanlı Hakim olarak adeta fenomen olmuştur. Bir gün yargılamayı izlerken, yargılanan kişinin bir Türk öğrenci olduğunu gördüm. Suçu arabasını yanlış yere park etmiş, gece boyu da gelip almamış. Bu nedenle kendisine para cezası kesilmişti.

Caprio Türk öğrencinin kimlik durumunu tespit ettikten sonra savunma yapmasını istedi. Öğrenci öncelikle İngilizcesinin zayıflığı sebebiyle özür dileyerek söze başladı. Arabasını park ettiği yerde, park yasağını gösteren bir işaret bulunmadığını belirterek, kesilen cezanın öğrenci bütçesini zorlandığını ifade etti. Hakim Caprio öğrenciye bir ilde nasıl davranılması gerektiğini yazan kalın bir kitabı okuma görevi vererek, davayı kazandığını söyledi. Türkiye'ye dönünce sisteme karşı dava kazandığını söylersin dedi. Öğrenci çok şaşırmıştı, teşekkür ederek mahkemeden ayrıldı.

Bugün sabah haberlerini izlerken, yargı dünyasının güleryüzlü, vicdanlı hakimi Frank Caprio'nun 88 yaşında pankreas kanserinden vefat ettiğini öğrendim. Çok üzüldüğümü söylemeliyim. Dünya yargı camiası, yargının efendisini kaybetmiştir. Frank Caprio bana çocukluk yıllarımda Ordu'nun Ulubey ilçesinde hakimlik yapan Hakim Aslan Özaslan'ı hatırlatıyordu. Dedem Hakim Aslan Beye baba Hakim derdi. Başı sıkışsa gider ona danışırdı. İlkokul yıllarımda efsane Hakim Aslan Özaslan'ın Ulubey halkının baba gibi güvendiği bir önder olduğuna şahit oldum.

Bürokrasi yaşamımın 27 yılı denetçi olarak geçti. Hiçbir zaman denetlediğim yöneticilere şüphe ile bakmadım. Ne biliyorsam onlarla paylaşarak işlerinde daha verimli olmaları için yardımcı olmaya çalıştım. Türkiye de teftiş ve denetim devletin soğuk yüzüdür. Kimse denetlenmekten hoşlanmaz. Ancak işletmecilik faaliyetlerinde bulunanlar, İyi niyetle yaklaşıldığında denetimin kendileri için faydalı olduğunu anlamaktadırlar. Denetçi denetimin eğitici yönünü ön plana çıkardığı sürece, devletin işleyişine  katkı sağlamaktadır.

Türkiyedeki yargı sisteminin nasıl bozulduğunu, nasıl iktidarın sopası haline geldiğini gördükçe üzülmemek elde değildir. Halbuki yargının tarafsız ve bağımsız olması gerekir. Bir camiada sağlamlar olduğu kadar, çürüklerin de olması mümkündür. Savcılar aklıma gelince, Türkiye'nin, İtalya da  temizeller operasyonunu yapan De Pietro gibi savcılara ihtiyacının olduğunu düşünürüm. Hakimler aklıma gelince, yargının efendisi Frank Caprio gibi hakimlerimizin olmasını dilerim. Bu vesile ile yargının gülen yüzü merhametli hakim Frank Caprio'ya  rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun.

(22, Ağustos, 2025-Ankara)