ENFLASYONU TÜKETİCİ ARTIRMAKTADIR
Necdet Topçuoğlu
Arjantin enflasyonun en çok yükseldiği ülkelerin başında gelmektedir. Bir gün enflasyonu bahane eden yumurta satıcısı 1 koli yumurtanın fiyatına %100 zam yapar. Artık daha fazla para kazanmasının zamanının geldiğini düşünür. O sabah hüzünlü bir yüz ifadesiyle iş yerini açsa da aslında çok mutludur. Zengin olamamasının nedenini hep dürüst olmasına bağlamıştı. Ancak zengin olacağı güzel günlerin yakın olduğuna inanır. Fakat yine de yaptığı zamdan dolayı üzgünmüş gibi davranması gerektiğini düşünür.
Çok geçmeden her hafta 1 koli yumurta alan müşterisi yine iş yerine gelir. Ancak yaşlı kadın fiyatı görünce gözlerine inanamaz. Artışın sebebini sorunca,
-Toptancılar zam yaptı efendim. Malum enflasyon da var, biz de haliyle fiyatları arttırdık cevabını alır.
Yaşlı kadın bu duruma çok kızar ve yavaşca koliyi tezgaha bırakır.
-O zaman kalsın, ben yumurta yemeden de yaşarım. Yeter ki Arjantin bu zamdan etkilenmesin der. Satıcı onun bu hareketi karşısında büyük bir kahkaha atmak istese de üzgünmüş gibi davranmaya devam eder.
Ancak kadının bu cümlesi nasıl olduysa ülkede yayılır ve kimse o hafta yumurta almaz. Ertesi gün yumurta toptancıları hem zam yapmaya devam eder, hem de fiyatlar biraz daha artsın diyerek ürünlerin çoğunu soğuk hava depolarında stoklarlar.
Takip eden günlerde durum değişmez. Fiyatlar artmaya devam eder. Arjantin halkı da sanki aralarında anlaşmışlar gibi yumurta almamaya devam ederler.
İkinci hafta toptancılar homurdanmaya başlasa da "Nasıl olsa bu zamlara alışacaklar ve mecbur yumurtaları gidip alacaklar " diye düşünürler.
Üçüncü hafta ülkede yumurta parakendicileri iş yapamadığı için yavaş yavaş kepenk kapatmaya başlarlar ve bunu toptancılar takip eder.
Tüketicilerin direnişi devam ettikçe ülkede toptancıların iflasları da artmaya başlar. Çiftlik sahipleri alacaklarını alamadıkları için onların da durumları kötüye gider. Nihayet toptancılar pişman olmuş ve aralarında bu durumu nasıl düzelteceklerini konuşmaya başlamışlar. En iyisi bir televizyon kanalına çıkıp Arjantin halkından özür dilemek isterler ama sonuç değişmez. Ülkede ne bir grev ne de bir isyan vardır, ama halk öylesine kenetlenmiştir ki kimse bu özrü kabul etmez. Tam aksine yumurta almamaya devam ederler.
Sonuç olarak toptancılar şu kararı alırlar:
"Hatamızı farkettik ve özrümüzü kabul etmeniz için yumurtaları zam gelmeden önceki fiyatın da yarısına indirmeye karar verdik. Bizleri affetmelisiniz çünkü tavuklar ölmek üzere!" derler.
Gelelim Türk Halkına, fiyatlar arttıkça mağzaların önündeki kuyruklar da uzamaktadır. Sanki bedava dağıtılıyor diye düşünmemek elde değil. Mahallemizin yufkacısına gittim, baktım yufkaya zam yapmıştı. Hemen zammı yapmışsın diye sitem ettim. Zam yaptıkça satışlarının arttığını söylemezmi !!
Bu halkı anlamak kolay değildir. Ancak doğruyu söylemek gerekirse, Erdoğan halkı bizden iyi anlamaktadır. Halkın %70'ini açlığa mahkum etmekle enflasyon düşmez. Geri kalan %30'un aşırı tüketim talebi enflasyonu artırmaya yetmektedir. Üretimi artıracak ve gelir dağılımı adaletini sağlayacak tedbirler alınmadıkça enflasyon yüksek seyretmeye devam edecektir.
Arjantin örneğinde olduğu gibi, Türk Halkı tavukların öleceği güne kadar birlik olup direnmedikçe soyulmaya devam edecektir. Tüketimi azaltmak bile bir direniştir. Ancak önce halk olmayı bilmek gerekir. Halk yaşamını sürdürecek kadar yemeyi hep birlikte kabul ederse bir çok şeyin değişeceğini söylemek mümkündür.
(25, Eylül, 2025-Ordu)
