FARE ÇUVALI TEORİSİ
Necdet Topçuoğlu
İnsanoğlu sorunlarına çözüm bulamıyorsa, biliniz ki doğayı okuyamıyor, anlayamıyor demektir. Çünkü her türlü çözüm, doğada saklıdır. Ben zaman zaman çözüme örnek olacak teori ve sendromları buradan yazıyorum. Bu yazımda farelerin zararlarını bir yana bırakıp, davranışlarından örnek alınacak bir faydayı paylaşmak istiyorum. Konumuz "Fare Çuvalı Teorisi"
Mısır’ın bir köyünde Ziraat Mühendisi olarak çalışan bir adam, Kahire’ye gitmek üzere trene biner. Yanına, köyün yaşlı çiftçilerinden biri oturur. Mühendis, çiftçinin ayaklarının arasında bir çuval olduğunu fark eder. Yol boyunca çiftçi, her onbeş dakikada bir, çuvalı çevirip içindekileri karıştırmaktadır. Sonra tekrar ayaklarının arasına yerleştirmektedir. Bu durum yolculuk boyunca devam etmiştir.
Mühendis çiftçinin bu hareketini garipseyerek çuvalın hikayesini çiftçiye sorar. Çiftçi, “Fareleri ve sıçanları yakalayıp bunları Kahire’deki Ulusal Araştırma Merkezi’ne satıyorum; orada laboratuvar deneylerinde kullanılıyorlar” diye cevap verir. Mühendis, “Peki bu çuvalı neden sürekli evirip, çevirip sallıyorsun?” diye sorar. Çiftçi, “Bu çuval fareler ve sıçanlarla dolu, eğer çuvalı onbeş dakikadan fazla sallamaz ve çevirmezsem fareler ve sıçanlar rahatlarlar ve yerleşirler.
Bu durumda, onların gerginlikleri azalır ve çuvalı kemirip delmeye başlarlar.
Bu nedenle onların korku ve gerginliklerini artırmak için her onbeş dakikada bir çuvalı sallıyorum der. Böylece bu yaratıklar birbirleriyle çatışırlar, içgüdülerine kapılırlar ve çuvalı unuturlar. Ta ki Araştırma Merkezi’ne varana kadar” bu devam edecek der. Mühendis, çiftçinin düşünce şekli ve (Fare Çuvalı Teorisi) karşısında şaşkınlığını saklayamaz.c
Fare Çuvalı Teorisini okuduktan sonra, ülkemize kurulan tuzakları daha iyi değerlendirmek mümkündür. Ne zaman Türkiye, huzur ve istikrara kavuşsa, içerden ve dışarıdan çeşitli huzursuzluklar çıkartılmaktadır. Demek ki bazı mihraklar fare çuvalı teorisinde olduğu gibi, çuvalı sallamaktadır. Bu durumda iç çekişmeler artmakta ve terör azmaktadır. Böylece halkımız içgüdülerini manipüle edenlerin peşine takılarak “çuvalı kemirip delme” gereğini unutmaktadır.
Milletimiz ne zaman, çuvalı sallayanlara aldırmadan huzur ve barış içinde, birlik ve beraberliğini sürdürürse, işte o zaman özgür ve bağımsız bir şekilde karar verebilecektir. Bizim görevimiz çuvalı sallayanları hatırlatmaktır. Durup dururken terör azıyorsa, liderler birbirleri ile anlamsız kavgalar yapıp, masayı tekmeliyorlarsa, biliniz ki birileri çuvalı sallamaktadır. Eğer tuzağı anladıysak lütfen oyunlara gelmeyelim ve şu çuvalı delmeyi başaralım.
(13, Mayıs, 2024-Ordu)