NOEL DEĞİL NARDUGAN, NOEL BABA DEĞİL AYAZ ATA
Necdet Topçuoğlu
Emekli Müsteşar
Sayıştay Uzmandenetçisi
Her yıl Aralık ayı geldiğinde bir tartışmadır başlar.
Konuyu önce doğru öğrenip, ondan sonra fikir yürütmek gerekir. Bilmeden konuşmak yanlıştır. Batı medeniyeti, doğudan alınan ekonomik ve sosyolojik değerler üzerine kurulmuştur. Batının egemen dini olan Hristiyanlığın da Filistin'den batıya yayıldığı bilinmektedir.
Türklerin tarih sayfalarında yer almaya başladıkları dönemlerden beri yeni yılı Akçam ağaçlarını süsleyerek, ateş yakarak ve dans ederek kutladıkları bilinmektedir. Bu özel güne “Nardugan Bayramı” adı verilmiştir. Nardugan sözcüğü Moğolca nar (güneş) ve Türkçe tukan (doğan) sözcüklerinden oluşmaktadır.
Eski Türk Astrolojisinde 21-22 Aralık arasında gündüz gece ile savaşır ve savaşın sonunda güneş galip gelir. Bu zaferden sonra gelen ilk dolunayda yeni yıl kutlanır. Bu bayram atalarımız için “Yeniden Doğuş Bayramı”dır. Türkler ile akrabalıkları bilimsel olarak kanıtlanmış olan Sümerlerde de “Nardugan Bayramı” kutlanması, yeni yıl kutlamalarının Türk kökenli olduğuna sağlam bir kaynaktır.
Eski Türklerin sahip olduğu “Hayat Ağacı” inancı, yaz kış yapraklarını dökmeyen Akçam ağacı ile sembolize edilmiştir. Türk tarihinde eski dönemlerden beri kutlanan “Çam Bayramı” da bulunmaktadır. Türklerin çok eski çağlardan beri “Akçam” ağacını süslemesi, tören sırasında ağacın altına hediyeler konması ve ağaca renkli bez parçaları bağlanarak yeni yıl için dileklerde bulunulması kadim bir gelenektir. Bu gelenek bazı ailelerde halen sürdürülmektedir.
Türk insanı “Yer-Su” inancına, ak sakallı bilge ve yardımsever kişi “Tengri Ülgen”e ve kış mevsiminin atası “Ayaz Ata” ya inanmaktadır. “Noel Baba”nın giydiği kıyafetler eski Türk insanının giydiği kıyafetlerdir. Kutlama sırasında atalarımız ”İnderbay” denilen dairesel bir oyun oynardı. O gün tüm kötülükler, dargınlıklar unutulur herkes birbirine çok iyi davranırdı. Günümüzde batı kültüründen kopya ettiğimiz yılbaşı kutlamaları, aslında kendi öz kültürümüze dayanmaktadır. Fakat bunu çok azımız bilmektedir.
Ayaz Ata, Türk, Altay ve Orta Asya mitolojilerinde, özellikle Kazaklarda ve Kırgızlarda Soğuk Tanrısıdır. Ay Ayaz, tüm Türk coğrafyasında yakıcı soğuk anlamına gelmektedir. Ay'ın gökte rahatlıkla görüldüğü açık havalarda meydana geldiği için Ay Tanrısı'nın gönderdiği düşünülmüştür. Ayaz Ata, kimi kültürlerde kışın soğukta ortaya çıkan ve kimsesizlere, açlara yardım eden bir evliyadır. Hristiyan azizi olduğu yönünde görüşler bulunmaktadır.
Bilimde, sanatta, uygarlıkta ve bunlara bağlı, hayata dair birçok alandan “Türk Kültürü” kendinden başka toplumları etkileyebilecek kadar özel örnekler sergilemiştir. Ne yazık ki eski kültürümüzün özel değerlerine sahip çıkamamışız. Onları batı kültürüne kaptırmakla kalmamış, bir de bize ait olan değerleri onlardan taklit ederek yaşamaya başlamışız. Aziz Atatürk’ün dediği gibi; “Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki gelişmesi ile geleceğin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.” Bilimsel doğruları öğrenen herkes, cahillere karşı cesaretle bunu savunmalıdır. Dostlarım, Nardugan Bayramınız kutlu olsun.
(21, Aralık, 2025-Ankara)



