TÜRKİYE'NİN FİLİSTİN DAVASI OLAMAZ
Necdet Topçuoğlu
Tarih bilmeden siyaset yapmak mümkün değildir. Bütün siyasi partiler Filistindeki İsrail zulmü üzerinden siyaset devşirmeye çalışmaktadırlar. Aslında insanların katledilmesi kimsenin umurunda bile değildir. Amaçları İslam hassasiyeti bulunan seçmene mesaj vermektir. Özellikle CHP, bırakın Filistin davasından söz etmeyi, gidip Gazze de çatışmalara katılsa bile, dindar kesimden oy alması mümküm değildir. Eğer doğru dürüst bir dava peşinde koşmak istiyorsanız KKTC'ye sahip çıkın. İsrail Arapları kullanarak KKTC'den sürekli toprak satın almaktadır. Yarın birgün onlara da Filistin halkına yaptıklarına yapacaklardır. O halde siyasi partilerin popülizm uğruna siyasi istismar yapmaları sorgulanmalıdır.
Gelin birlikte tarihte neler oldğuna bir göz atalım. Suriye ve Filistin Cephesi’nde Arapların sahte Müslüman önderi Edward Lawrence, komuta ettiği Bedevi süvari alayına şöyle emretmiştir. “Esir almak yok! Hücuuum!” Filistin Cephesi’nden Anadolu’ya doğru çekilmekte olan Osmanlı ordusu yorgun ve perişandı. At arabalarının üstünde, ilkel sedyelerde yaralılar taşınıyordu. Kiminin başı, kiminin omuzu, kiminin kolu sargılıydı. Binlerce bedevi atlısı, kılıçları ile Osmanlı ordusuna arkadan saldırmışlardır. Mehmetçiğin başları, kolları havada uçuşup çölün kızgın kumlarına düşmüştür. Teslim olmak için el kaldıranların önce kolları, sonra başları kesilmiştir.
“Ümmet kardeşimiz” diye bel bağladığımız Araplar, sahte Müslüman Edward Lawrence’nin “Esir almak yok!” buyruğuna harfiyen uymuşlardır. Tarihi gerçek böyle olmasına rağmen yüzyıl sonra bazı Cumhuriyet düşmanları, ‘’Cumhuriyet Arap düşmanlığı üretti.” Diyebilmektedir. Tarihi gerçekleri inkar eden böyle sahtekârlar olduğu sürece, Türk Milletinin başka düşmana ihtiyacı yoktur. Aslında Filistin de yaşanmış olan Türk katliamları, ümmet kardeşliğinin olamayacağını, gerçek kardeşliğin kan kardeşliği olduğunu göstermesi bakımından önemlidir.
Suriye ve Filistin Cephesi’nde Lawrence’in komuta ettiği Bedevi süvari alayının kılıçlarından başını kurtaran, yaralı iki bin Mehmetçik Şam’daki hastaneye yatırılmıştır. Hastane dolup taşmış, yüzlerce kişi avludaki sedyelerde yatırılmıştır. Yeterli sağlık personeli, ilaç, narkoz yoktur. Cerrahlar sivri uçlu bıçakları ile yaraya girdiğinde feryatların göğe yükseldiği söylenmektedir. Tablo böyle olmasına rağmen, Bedevi atlıları Lawrence’a bile “Lanet olsun bunlara” dedirtmiştir. Bu vahşet karşısında Lawrence Filistin cephesinden ayrılarak Mısır’a dönmüştür.
Bedevi katiller Türk kanı dökmeye doymamışlardır. Önce hastane avlusunda yatan yaralıların göğsünü hançerle deşmişler, sonra hastane odalarına dalarak, sağlık personeli dahil herkesi öldürmüşlerdir. Tarihi belgeler hiçbir kimsenin kurtulmadığını kaydetmiştir. Bu duruma İngiliz gözlemci subayları bile isyan etmişlerdir. “Bu kadar da vahşet olmaz! Evet biz Arapları destekledik ama hastane baskını istemedik” demişlerdir. Yüz yıl sonra bazıları çıkıp, Cumhuriyet Arap düşmanlığı üretti diyebilmektedir. Milletimiz gerçekleri saptıranları asla unutmayacaktır.
Benim yaşımda olanlar Kıbrıs da Rumların işledikleri cinayetleri çok net olarak hatırlayacaklardır. 24 Aralık 1963’de Kıbrıs Rum Lideri Makarios tarafından kurulan cinayet örgütü EOKA Tabib Tuğgeneral Nihat İlhan’ın evini basarak, eşi ve üç çocuğunu banyoda vahşice öldürmüşlerdir. Nihat İlhan cenazeleri kendi elleriyle yıkayıp defnetmiştir. Lefkoşe’nin Türk mahallerinde 39, Girne’de 7, Baf’da 49, Larnaka’da 21 ve Magusa’da 21 Türk daha Makarios’un cinayet örgütü tarafından katledilmiştir. Bu saldırılar sonucunda Toplam olarak 364 Türk can vermiştir. İşte o günlerde Filistin Lideri Yaser Arafat Kıbrıs’a gelerek, Makarios ile kucaklaşmış ve şu ifadeleri kullanmıştır. “Filistin Halkı Kıbrıs Rumlarını ve haklı mücadelelerini desteklemektedir” demiştir. Bu sözleri Türk milleti asla unutmamalıdır.
Diğer yandan Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın Uygur Türklerine karşı uygulanan soykırımı destekleyen demeci hafızalardan silinmemiştir. Hiç utanmadan “Doğu Türkistan’da Çin haklıdır!” diyebilmiştir. “Mavi Vatan” mücadelesinde, Filistin ve Arap dünyası Yunanistan’ın yanında yer almış, Girit’e Suud uçakları konuşlanmış, “Pilotlar sizden, uçaklar bizden” demişlerdir. Bu kadar açık bir biçimde Türk düşmanlığı yapılmış olmasına rağmen, örümcek kafalılar Cumhuriyet Arap düşmanlığı üretmiştir diyebilmektedirler. Bu milletin ekmeğini yiyen ve sarayda saltanat süren bürokratlar kime ve nereye hizmet etmektedirler.
Aziz Atatürk Türk Milletini şu tarihi sözlerle uyarmıştır. Ülkenin yönetimine getirdiklerinizi daima irdeleyin. “Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmamalıdır.” Dost görünümlü düşmanların vereceği zararlar, gerçek düşmandan çok daha fazladır. Bu kötü niyetliler kendilerini saklayarak, zararlarını uzun süre sürdürebilme imkanına sahiptirler. Atatürk bu gün olanları önceden nasıl öngörmüş değilmi?
Araplar ile İbraniler ana ayrı, baba bir Hz. İbrahim'in torunlarıdır. Aralarındaki kavga kardeş kavgasıdır. Her iki toplum da Filistinlilerin Arap olmadığını, büyük oranda Girit göçmeni olduklarını bilmektedirler. Bu nedenle Gazze katliamına Arap ülkelerinin sessiz kalmaları doğru okunmalıdır. Emperyalist politikalar bakımından Trump'ın yaptıkları doğrudur. ABD'de Cumhuriyetçi Partiyi destekleyen zengin iş adamları Trump'ı övmektedirler. Türkiye başta olmak üzere Ortadoğuda Emperyalist politikalara destek veren bütün devletler yanlış politika izlemektedirler.
Büyük önder Atatürk, Ortadoğu politikasının temel ilkelerini tespit ederken, kuzey komşumuz Rusya ile ilişkileri iyi tutun, Araplar arasındaki mezhep kavgalarında taraf olmayın, emperyalizmin petrol çıkarlarına alet olmayın diye uyarılarda bulunmuştur. Türkiye'nin mili politikasını ‘’yurtta barış, dünya da barış’’ diye açıklayan ulu önder Atatürk, başka milletlerle olan ilişkilerini barış ekseni üzerine kurmuştur. Barış temelleri üzerine kurulan Cumhuriyetin bırakın Arapları, hiçbir millete karşı düşmanlık üretmesi mümkün değildir. Cumhutiyet Arap düşmanlığı üretmiştir iftirasını atanlar, kalbi Cumhuriyete karşı kinle dolu olanlardır. Milletimiz bu müfterileri temiz vicdanında yargılayacaktır.
(20, Eylül, 2025-Ordu)