BAZEN VAZGEÇMEK KAZANMAKTIR
Necdet Topçuoğlu
Ünlü düşünür Konfiçyüs, insanlara bir şey öğretmenin en iyi yolunun bunu örneklerle göstermek olduğunu söylemiştir. Bunu öğrencilerine anlatmak için onların karşısına geçmiş. Eline bir vazo almış, tüm öğrencilerin görebileceği şekilde vazoyu havada tutmuş.
Diğer elinde bulunan elmayı, öğrencilerin meraklı bakışları arasında, vazonun içine bırakmış.
Sonra vazoyu yere koymuş ve öğrencilerine,
"elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci, elmayı yiyebilir." Demiş. Gençlerden bir tanesi çok aç olduğu için, önce o davranmış ve elini vazonun dar ağzından içeri sokmuş.. Elmayı yakalmış, çıkarmaya çalışmış ama başaramamış. "Elimi çıkaramıyorum !" Diye söylenmiş.
Konfüçyüs, "Elmayı sıkı sıkı tutmaktan vazgeçmediğin sürece, elini çıkartman mümkün olmayacaktır" demiş.
Ancak delikanlı elmayı elinden bırakmak istemiyormuş ; Ancak sonunda bırakmak zorunda kalmış. Elini vazodan çıkardığında, yüzünde şaşkınlık okunuyormuş. Konfüçyüs'e "Elmanın vazodan nasıl çıkarılabileceği konusunda sizin bir fikriniz var mı?" Diye sormuş.
Konfüçyüs vazoyu yerden alıp tersçevirdmiş. Elma vazonun içinden yuvarlanıp avucunun içine düşmüş. Öğrenciler gülmeye başlamışlar. Aaaa.. ne kadar basitmiş diye söylenmişler.
Konfüçyüs hayır "bu, göründüğü kadar basit değil" demiş. Konuşurken elmayı elinde tutuyormuş.
"Bazen bir şeyi gerektiğinde bırakabilmek zor bir iştir. Onu bırakabilmek de bir beceridir. Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda, ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız, o zaman onu özgür bırakmalısınız. Eğer yanlış bir şey yapıyorsanız, o zaman buna son vermelisiniz. Şayet kendinize ve başkalarına karşı dürüst davranmıyorsanız, bu hilekarlığı hemen durdurmalısınız. İşte o zaman hedefinize ulaşabilirsiniz." Demiş.
Biz de hayatımızda zaman zaman bu tür şeylerle karşılaşırız. Bir şeyi çok isteriz ama bir türlü elde edemeyiz. Birisini çok severiz ama, o bir türlü sevgimize karşılık vermez.Yapmak istediklerimiz bazen istediğimiz gibi sonuçlanmaz.
Bu elde edemediklerimiz, bizim başarısız olduğumuz anlamına da gelmez. Hayat bize asla meydan okumaz. Evrendeki düzen bize karşı değildir. Belki gittiğimiz yol, bizi amacımıza götürecek yol değildir. Sevdiğimiz insan bizim sevgimizi taşıyacak kadar büyük yürekli olmayabilir. Ya da hayat bize küçük yap bozlar hazırlamıştır. Eksik parçayı bulmak biraz zaman alabilir.
Kolay elde ettiğimiz şeyler bizi asla istediğimiz kadar mutlu etmez. Hep yeni heyecanlar ararız. Aslında yaşam bunun üzerine kurulmuştur. Savaşmak ve kazanmak üzerine. Savaşlar bazen uzun sürer, bazen çok yorucudur, bazen çok yıpratır. Kazançlarımız ne kadar yorucu olursa o kadar keyif verir. Özetle hayat, müthiş bir oyundur ve oyun bizim kurallarımızdan oluşmaz. Hayatın ve Yaratıcının kendi kuralları vardır. Kuralı öğrenen kazanır. Kazanmak her zaman istediğini elde etmek demek değildir.
Bazen elde edemediğimizden vazgeçebilmek gerekir. Kazanmak, vazgeçtiğimiz her şeyden gereken dersleri alabilmek demektir.
Bakınız Andre Gide, "Seçmek, seçmediğini kaybetmeyi göze almak demektir." Demiş. Her vazgeçiş, yeni bir başlangıçtır. Unutmayın! Noktadan sonraki cümle büyük harfle başlar. Noktayı koymazsanız büyük harfle başlayamazsınız. Hayatımızda keşkelere yer olmaması için bazen vazgeçmeyi bilmek gerekir. Siz bunları yapmadıysanız, tecrübelerinizi gençlere aktarabilirsiniz.
(22, Ekim, 2025-Ordu)