Necdet Topçuoğlu

Tarih: 20.08.2025 12:03

BEYAZ TOROS METAFORU

Facebook Twitter Linked-in

BEYAZ TOROS METAFORU

Necdet Topçuoğlu

Toros, Renault marka otomobil serisinin en basit modelidir. Özellikle 1980'li yıllarda Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde çok tutulan bir otomobildi. Ben o bölgelerde görev yaparken çiftçilerin Toros otomobili çok tercih ettiklerine tanık olmuştum. Hatta kaçakçılar da bu aracı çok tercih ediyordu. O tarihlerde "yarım kilo toz, bir Toros" söylemi yaygındı. Bölgenin tabiat şartlarına uygun bir araç olması sebebiyle, emniyet teşkilatı da bölgede görev yapan görevlilerin kullanması için Toros model araçtan toplu alım yapmışlardı.

1980'li yılların sonu ve 1990'lı yılların başına rastlayan dönemde, terör ve uyuşturucu kaçakçılığı ile yoğun bir mücadele yapılıyordu. Bu dönemde bölgede görev yapan Vali ve Emniyet Müdürleri oldukça popüler ve Şahin bürokratlardı. Bunların kimler olduklarını kamuoyu çok iyi bilmektedir. Görevlerinde isimleri popülerleşen Vali ve Emniyet Genel Müdürleri, dönemin iktidar veya iktidar ortağı partilerinden milletvekili seçilmişlerdir. Mehmet Ağar, Hayri Kozakçıoğlu, Ünal Erkan ve Necati Çetinkaya en önde gelen isimlerdi. Ben de o yıllarda Başbakanlıkta Özel Kalem Müdürlüğü yaptığım için nelerin olup bittiğini yakından takip ediyordum.

Süleyman Demirel 9. Cumhurbaşkanı olarak Köşke çıktıktan sonra, Tansu Çiller Başbakan olmuştu. Devlet tecrübesi olmayan, kaprisli ve dediğim dedik, çaldığım düdük tipinde bir karakterdi. Kimseyi dinlemeyen, yanlış bile olsa dediklerini yaptırtan bir Başbakandı. Eskinin militan Vali ve Emniyet Genel Müdürlerini Adalet ve İçişleri Bakanlıkkarına getirmişti. Güvenlik bürokrasisinde de yine militan bürokratlar görev yapıyorlardı. Bu şahinler ekibi terörle mücadelede hukuk dışı yollara başvurulması konusunda Çiller'i ikna etmişlerdi. Faili meçhullerde resmi silahlar kullanılmıyordu. Silah kaçakçısı Fettah Tamince de şahinler ekibiyle bu dönemde irtibat kurmuştu.

Karanlık bir dönem başlamış, yeşil kod adlı Mahmut Demir, Ayhan Çarkın ve Oğuz Yorulmaz gibi adı efsaneye çıkan emniyetçiler fırtına gibi esiyorlardı. Susurluk olayının baş sorumluları Abdullah Çatlı ve Hüseyin Kocadağ isimlerini kamuoyu bu dönemde duymuştu. Operasyonlarda genellikle Beyaz Toroslar kullanılıyordu. Söz konusu otomobil modeli, kirli operasyonların sembolü haline gelmişti. Meşhur Topal cinayeti de bu dönemde işlenmişti. Beyaz Toroslar çetesi Düzce ve Sakarya çevresinde çok sayıda faili meçhul cinayetleri işlemiştir. Zamanla tamamen kontrolden çıkanlar, psikolojik bunalıma girmişler ve cinayetleri itiraf etmeyi tehdit unsuru olarak kullanmışlardır.

Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde uyuşturucu dahil, her türlü kirli işlere bulaşan çete elemanları devletin imajını lekelemişlerdir. O dönem Devlet erkini kullananlar, terör ve uyuşturucu ile  mücadelede bu yöntemin kullanılmasına karar vermişlerdi. Daha sonra mücadele şekli değişince, bu dönemin failleri yargı önüne çıkarılmışlardır. Hatırlanırsa Mehmet Ağar da yargılanmış ve cezaevine girmiştir. O dönemin özetini "devlet ne emretmişse biz onu yaptık, git dedi gittik, şimdi yat dedi yatacağız" diyerek açıklamıştır. Ancak ne faili meçhuller ortaya çıkarılmış, ne de adalet yerini bulmuştur. İnsanlar balık hafızalı oldukları için çabuk unutmaktadırlar.Çok kötü bir dönemi yaşamıştık.

Unutulan o dönemi, Kızılcahamam konuşmasında Erdoğan  gündeme taşımıştır. Hemde o günlerin siyasi sorumlusu Tansu Çiller ile görüşmesinin ardından bu konuşmayı yapmıştır. Bir dönemin tehdit unsuru olan "BeyazToroslar", bu defa CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından, günümüzdeki hukuksuzluklara vurgu yapmak için, "Ak Toroslar" metaforu olarak kullanılmıştır. Söz konusu metafor eskiden Emniyet baskısını, şimdi ise yargı zulmünü temsil etmektedir. Tamda Renonun toros modeli tarih oldu derken, bu sabah Meclis binası yakınlarında "Beyaz Toros" yakılmıştır. Kime hangi mesajın verildiğini muhatapları mutlaka almışlardır.

Türkiye terörle mücadelede ABD'nin dayatmasıyla Paradigma değişikliğine gitmiştir. Terörsüz Türkiye olarak adlandırılan bu süreçte Erdoğan, Bahçeli ve Öcalan'ın Ulus Devletten vaz geçilmesi konusunda aynı görüşte oldukları anlaşılmaktadır. Bu konuda itiraf gibi açıklama Numan Kurtulmuş'tan gelmiştir. "Bu Komisyon, terörsüz Türkiye konusunda oluşan Devlet aklının, millet aklına dönüştürülmesi ile görevlidir" demiştir. Numan Kurtulmuş'un açıklamaları tehdit gibidir. "Komisyon başarısız olursa, Türkiye başladığı yerde olamaz" demiştir. Maalesef beyinler donmuş, ne demeye çalışıyorsun arkadaş diyen bir muhalefet lideri çıkmamıştır.

(20, Ağustos, 2025-Ankara)


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —